Jeotermal enerji yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji kaynağıdır. Yerküredeki fay hatlarında, sönmüş veya aktif durumdaki volkanların yakın çevresinde ya da yeryüzünün derinliklerinde sıcak su kaynaklarına rastlanmaktadır. Jeotermal kaynağın en büyük avantajı dışa bağımlılığın olmamasıdır.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının en değerlilerinden biri olan Jeotermal Enerji’nin fosil yakıtların yerine kullanılması, sera etkisi yapan gaz emisyonlarının azaltılmasını sağlamaktadır. Jeotermal akışkanın devamlılığı açısından rezervuarın yeniden beslenmesini sağlamak için reenjeksiyon uygulaması mutlaka yapılmalıdır. Bu şekilde rezervuarın daha etkin bir biçimde korunması sağlanmış olacaktır.
Tüm faaliyetler etik kurallara bağlı kalarak ve yürürlükteki yasa ve mevzuata uyarak gerçekleştirilmelidir. Jeotermal sahalardaki üretim ve reenjeksiyon kuyularındaki değişimlerin ve sahanın bu döngüye verdiği tepkilerin devamlı izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye’deki jeotermal sektöründe geçen süreç içerisinde bazı sahalarda bilinçsiz uygulamalar nedeniyle reenjeksiyona yeterince önem verilmemesi, teknik yeterliliği olmayan kişilerin bu alanlarda faaliyet göstermesi jeotermal kaynağın yanlış yorumlanıp verimsiz değerlendirilmesine neden olmuştur. Jeotermal enerjinin etkin ve verimli kullanılması bir zorunluluktur.
DORA Jeotermal Elektrik Santralleri’nin rezervuar işletiminde %100 reenjeksiyon (yeraltından çıkarılan jeotermal akışkanı reenjeksiyon kuyuları vasıtasıyla rezervuara geri basma) uygulanmakta olduğu için, çevre kirliliği söz konusu değildir ve jeotermal akışkan atmosfere açılmadan kapalı devre olarak rezervuara geri basılmaktadır.
2024 yılında yapılan ARGE çalışmalarıyla jeotermal akışkanın içerisinde bulunan NCG gazları önce DORA-2, daha sonra DORA-3A santrallerinde reenjeksiyon yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmalar sektörde yine ilkler arasındadır. DORA-1, DORA-3B ve DORA-4 santrallerinin NCG reenjeksiyon AR-GE çalışmaları ise halen devam etmektedir.
Çok kısa zamanda tüm santrallerde NCG reenjeksiyonların başarıyla tamamlanarak sıfır emisyon ile elektrik üretimine devam edilmesi planlanmaktadır.